Türkiye’nin en deneyimli portföy yöneticilerinden Inveo Portföy Yönetim Kurulu Başkan Vekili Halim Çun, Ekonomist Dr. Cüneyt Akman’ın sorularını yanıtladı. Borsaya dair önemli açıklamalarda bulunan Halim Çun borsaya dair en merak edilenleri örnekleriyle birlikte açıkladı. Yatırımcıların dikkat etmesi gerekenleri net bir çerçeve ile sıraladı.
Borsa İstanbul, hem endekste hem de işlem hacminde önemli yükselişlerin gerçekleştiği bu dönemde 7,5 milyonu aşan yatırımcısı ile gözde yatırım aracı olmaya devam ediyor.
Borsa İstanbul, büyümelerinin finansmanını halka arz yoluyla sağlayabilmeleri için şirketlere destek veriyor. Bu kapsamda, birçok şirket ziyaret edilerek ve toplantılar yapılarak Borsa’ya davet edildi.
Borsanın işlem hacminin artmasıyla yatırımcısı da arttı.
Son 3 yılda Borsa’da130 şirket işlem görmeye başladı ve toplam 93 milyar lira kaynak sağlandı. Arz tarafındaki bu büyümeyle birlikte talep tarafında da artış yaşanıyor.
Borsaya olan ilginin artmasıyla özellikle sosyal medyada görülen bilgi kirliliğine dikkat edilmesi gerekiyor. Yatırımcıların, işlem gören şirketlerle ilgili sağlıklı bilgilere ihtiyacı olduğu şu dönemde Türkiye’nin en deneyimli portföy yöneticilerinden Inveo Portföy Yönetim Kurulu Başkan Vekili Halim Çun, Ekonomist Dr. Cüneyt Akman’ın sorularını yanıtladı.
Borsaya dair önemli açıklamalarda bulunan Halim Çun borsaya dair en merak edilenleri örnekleriyle birlikte açıkladı. Yatırımcıların dikkat etmesi gerekenleri net bir çerçeve ile sıraladı.
İşte söyleşiye dair ayrıntılar;
Dr. Cüneyt Akman: Uzun vadeli yatırım kavramı genellikle hisse senetleri için kullanılıyor. Bu bir çelişki midir yoksa normal diyebilir miyiz? Buna çok çeşitli itirazlar da var çünkü biliyorsunuz ki bir taraftan uzun vadeli yatırım demek vade uzadıkça aslında risk ihtimalinin de artacağı demek. Bu riskleri yönetmek sizin uzmanlık alanınız. Neler söyleyeceksiniz?
Hisse senedi yatırımı uzun vadede bir takım riskler taşıyabilir dedin ama ben buna katılmıyorum. Tam tersine bir görüş var piyasada.
Bir örnek getireyim: Bir önceki çektiğimiz videomuzda bizim yatırım fonundan örnek göstermiştim. son 5 yılda 25 kat değer kazandı demiştik.
Son 5 yılda şöyle bir bakarsak seçimler oldu covid oldu geldi geçti. ikİ yılımızı harcadı. Deprem oldu. Rusya – Ukrayna Savaşı oldu. Suriye’de çatışmalar oldu. Daha başka ne olabilirdi dersek sadece bir göktaşı düşmedi. Evet buralarda dalgalanmalar oldu, indi çıktı fakat 5 yıl sonunda o getiriyi elde etti. 25 katlık bir getiren bahsediyoruz.
Sorunuza bilimsel olarak bakıldığında hissesenetlerinin diğer yatırım alanından önemli bir farkı dalgalanma ve dalga boylarının yüksek olması. Zaten insanları da rahatsız eden bu ve buna dayanamıyorlar. Evet zaman uzadıkça bir şeyler çıkabilir. Riski fazlalaşıyor ama istatistiksel olarak bakıldığında da bir ay elde tutulduğunda hisse senedinin artı getirme ihtimali yüzde 10 ise bir yıl tuttuğunda % 100’e yakın oluyor. Yani ihtimal yükseliyor.
Dr. Cüneyt Akman: O zaman bir temettü kazancı olacak yani yatırımcı satmadığına göre bir temettü kazancı elde edecek. Bu kazanç Türkiye piyasaları için tatmin edici olabiliyor mu?
O zaman akıllara ‘ne zaman satmak lazım’ sorusu geliyor. Demek istediğim şu; hisse senetlerine bir yatırım yapıyorsanız bu bir al – sat değil ya da küçük bir parayla bir şey kazanmak değil. Portföyünüz, servetiniz veya biriktirdiğiniz bir para var ve bunun değerini uzun vadede korumak gibi bir amaç var burada.
BAŞARILI HİSSE SENEDİ YATIRIMININ PÜF NOKTASI NE?
‘Neye yatırım yapmalıyım?’ diye sorarsınız iyi kazanalım ama kaybetmeyelim diye bir argümanla gelirseniz portföy yönetimi alanına ki karşımıza çıkan yatırımcılar hep böyle yaklaşırlar.
Burada da asıl soru ne zaman satacağım sorusundan ziyade ‘uzun vadeli bir yolculukta paranızı enflasyona karşı
korumak ve değerlendirmek istediğinizde yatırım stratejiniz ne olacak’ olmalı. Ya da uzun vadeli bir yatırım yapıyorsanız burada ‘Stratejiniz yatırım alanınızın omurgası ne olacak?’ olmalı.
Hisse senetlerini uzun vadeli yatırım portföyünüzün ana parçası olarak görün. Yatırım alanının en önemli denklemi risk getirisi çizdiğiniz zaman da yüksek risk yüksek getiri işin mantığıdır. Eğer böyle olmasaydı hiç kimse girişimci olmazdı. Herkes sabit getiriye yatırım yapardı.
Hisse senetleri böyle bir fırsat olduğunda girip çıkılabilecek bir enstrüman gibi görülebilir. Bazı zamanlarda girilir belli bir zamandan sonra da satılır.
Buradaki risk ve getiri değerlemelere baktığımızda çok uzun vadeli enstrüman gibi görülmemesi makuldür diye düşünüyorum. Grafiklere de baktığımızda bunları göreceğiz.
Dr. Cüneyt Akman: Tüm bunlar ışığında şunu soralım o zaman. Bu son iki yılda ciddi bir trend değişimi hatta bir paradigma değişimi oldu mu hisse senedi piyasasında?
Son iki yıldır ciddi bir değişiklik görüyoruz. Önemli paradigma değişikleri var. Örneğin Amerikan faizlerinde 40 yıllık bir düşüş sürecinden hatta sıfırlara vurduktan sonra yavaş yavaş yukarı çıktı ve hızlı bir şekilde % 5’in üzerine attı. Bu da uzun süre tartışıldı.
insanlar bu tipteki dönüşümleri çok çabuk da algılayamıyor. 40 yıldır düşen bir şey tekrar mutlaka düşer diyorsunuz fakat düşmüyor.Geçen yıl ‘enflasyon fırladı’ dendi. Hatta bir yıl önce FED bile ‘bu geçicidir çok da önemli değil’ dedi. Şimdi 70’ler benzeri bir enflasyondan bahsediliyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde hem içeride hem dışarıda böyle bir enflasyonist ortam oluştu ve beklediğimizden fazla da devam edecek gibi gözüküyor. Merkez Bankası Başkanımızın Orta vadeli sunumlarında da eskiden hep bir yılda enflasyonun belini kıracağız denirdi şimdi 2 3 yıla yayılmış bir plandan bahsediliyor.
Türkiye’de de son 2 yıldır şunu görüyoruz. Artık yatırımcılar Dolar TL ve hisse senedi üçgeni içinde hisse senetlerinin enflasyon ortamında paranın değerini koruyabilecek en önemli ve yegane araç olduğunu gördüler. Dolar yatırımcısı çözüldü. Çünkü güven azaldı. Davranışsal finans ve psikoloji burada çok önemli.
Dr. Cüneyt Akman: Yurt dışında bir tahvil satışı yaşandı geçtiğimiz hafta ve öncesinde. Onun arkasından da faizler orada ve burada yükseliyor. Şimdi bu borsa için oldukça güzel bir ortam. Faizler eğer beklenenden fazla hareket ederse oradaki tutum nasıl olmalı?
Hisse senetlerinin diğer yatırım araçları karşısındaki dezavantajlı durumu şuydu; Hazine yüksek faizle çıkartıyor ve reel faizle topluyordu parayı. Böyle bir durumda hisse senetlerinin çok da şansı olmuyordu hep karşısına başka şeyler çıkıyordu. Son iki yılda bu denklem değişti.
Bu politikanın değişmeye başladığı Ağustos 2021’den bu yana TÜFE % 1196 artmış. Dolar TL % 207 artmış. Yani reel hafif bir getiri var. Buna son bir yılda da son 6 ayda da son 3 ayda da baksanız hep aynı sonuçları veriyor. Ama arada durgunluk ve hızlı büyüme dönemleri oluyor. 2023’ün ilk 6 ayı da bu şekildeydi. Böyle oynak bir ortamda riskli varlıklar değil de uzun vadeli yatırım stratejisinin temel taşını oluşturan gerçek yatırımı görmek lazım.
Hisse senetlerine yatırım yapmak 6 ay önceye göre çok kolay değil ama şunu da unutmayalım tahmin konusu da çok ince bir konu. Burada 6 ay önce yani seçim öncesinde de seçim sonrasında da borsa çöker diyenler vardı.
Hala çok radikal hareketlerden ziyade hani belli ağırlıklar içinde kademe kademe rahat uyuyabileceğimiz pozisyonlarda hisse senetleri, döviz varlıkları ve TL varlık arasında hareket etmek çok daha makul olur ama burada hisse senedini yatırım stratejimizin ana omurgası olarak görmek gerekir.
ÖNÜMÜZDEKİ 3 AY ÇOK KRİTİK!
Önümüzdeki 3 ay biraz zorlu bir ay olacak. Yeni ekonomi yönetim, faiz artırma stratejisi nereye kadar zorlayacak?Aşırı zorladığı zaman da tabii ki reel getiri sağlarsa hisse senetleri için ciddi bir rakip olabilir bu çok önemli.
Gelecek yılın ilk çeyreğinde de tabii bütün bunların ve bu politikanın artık reel ekonomiye yansımalarının daha çok
sorgulanacağı bir dönem olacak.
Bugün son çıkan cari açığı iyi değerlendirdik döviz rezervleri biraz yükseldi diyoruz ama burada birçok bilinmeyen denklemler de var. Yabancılar ne kadar teveccüh ve ilgi gösterip gelecekler bilemiyoruz.
Muhtemelen mayısa kadar % 75’e çıkacak enflasyon ortamında nominalden ziyade reele bakılmalı. Bu enflasyon rüzgarı yine de sağlıklı şirketleri iyi fiyatlama yapan şirketleri destekleyecektir diye düşünüyorum. Çünkü henüz ekonomide ciddi bir daralma etkisi görmedik.
Para Analiz