Filistin’de “ölüm” hasadı… Zeytinlikler boş kaldı

Batı Şeria’nın Kusra köyünde yaşayan İbrahim Vadi, her zeytin hasadının sonunda ailesine, yüzyıllardır kullanılan bir teknikle hazırlanan ve Filistinlilerin evlerinin vazgeçilmezi olan Nabulsi sabunu yapmaları için önderlik ediyor. Yaşlı ve genç akrabalarını topluyor ve evlerinden zeytinyağı getirmelerini söylüyor.

BU YIL SABUN OLMAYACAK.

63 yaşındaki İbrahim Vadi ve 26 yaşındaki oğlu Ahmed, 12 Ekim’de, Batı Şeria’da İsrailli yerleşimciler tarafından öldürüldü.

İsrail-Gazze savaşının başladığı 7 Ekim’den bu yana Filistin Sağlık Bakanlığı Batı Şeria’da en az 190 Filistinlinin öldürüldüğünü bildirdi. Bunların çoğu askerler tarafından, ancak en az sekizi yerleşimciler tarafından öldürüldü. Bu arada, en az 16 yerleşim yerinin tüm nüfusu, her gece köylerini terörize eden yerleşimci-asker milisler tarafından topraklarından zorla göç ettirildi. Aslında İbrahim Wadi ve oğlu vurulduklarında, bir gün önce yerleşimciler tarafından öldürülen dört kişinin cenazesine gidiyorlardı.

Savaştan önce de Batı Şeria’da yerleşimcilerin ve ordunun Filistinlilere yönelik şiddeti artmaktaydı. BM’ye göre bu yılın Ocak ve Eylül ayları arasında Batı Şeria’da en az 199 Filistinli öldürüldü ve bu rakam 2022’deki rakamları geçerek 2005’ten bu yana Filistinliler için en ölümcül yıl oldu. Üç mahalle de savaştan önceki aylarda Ramallah ve Eriha arasındaki bir bölgeden zorla göç ettirildi.

Şu anda yaşanmakta olan yerleşimci şiddeti, her yıl Ekim ve Kasım ayları arasında gerçekleşen zeytin hasat mevsimine tehlikeli bir şekilde denk geldi.

Yerleşimciler uzun zamandır bu dönemde Filistinlileri hedef almakta ve tarımsal geçim kaynaklarını sekteye uğratmayı amaçlamaktadır. Yerleşimciler 1967’den bu yana Filistinlilere ait 800,000’den fazla zeytin ağacını kökünden söktü. Temmuz ayında Nablus yakınlarındaki Burin köyünde zeytin ağaçlarının ve tarım arazilerinin yakılması, devam eden hırsızlığın trajik bir hatırlatıcısı olarak öne çıkıyor. Ancak geçtiğimiz beş hafta, devlet destekli yerleşimci şiddetine yepyeni boyutlar kazandırdı.

Son yıllarda İsrail tarafından temelsiz bir şekilde kriminalize edilen yedi Filistinli STK’dan biri olan Tarımsal Çalışma Komiteleri Birliği’nden Yasmeen Al Hassan, “Duyduğumuz şey, zeytin hasadının şu anda her zamankinden daha tehlikeli olduğu” dedi. UAWC, yoğun emek gerektiren zeytin hasadı sırasında çiftçilere yardımcı olmak üzere gönüllüleri koordine eden pek çok kuruluştan yalnızca biri. Ayrıca yerleşimci şiddetine tanıklık etmeleri için uluslararası gönüllüler de getiriyorlar; onların varlığı bazen yerleşimcileri saldırmaktan caydırabiliyor.

Ancak Batı Şeria şu anda uzun süreli bir askeri tecrit altındayken – İsrail’in sert standartlarına göre bile aşırı bir tecrit – yerleşimciler ortalıkta dolaşıyor.

İbrahim Wardi’nin yeğeni Sara Wadi, “Bu yıl hepsinin silahı var. Geçen yıl böyle yerleşimciler görmemiştik. Önceden bir asker gelir ve bize ‘Gitmek için 10 dakikanız var’ derdi. Şimdi öyle değil. Şimdi, yerleşimciler silahlarla geliyor, size ateş ediyor ve ‘gidin’ diyorlar.” ifadelerini kullandı.

Bu yıl o ve ailesi, yerleşimciler ortalıkta yokken zeytin ağaçlarını toplamak için acele etmek zorunda kaldı. Önceki yıllarda olduğu gibi şenlik yoktu.

Wadi, kendisi ve akrabalarının çoğu ayrıldıktan sonra, babası ve amcasının toplamaya devam etmek için kaldıklarını ve onları gitmeye zorlayan silahlı yerleşimcilerle karşılaştıklarını söyledi. O gecenin ilerleyen saatlerinde yerleşimciler buldozerlerle beş zeytin ağacını ve komşusunun tavuk kümesini yok etmişler.

‘İNSANLAR ÇOK KORKUYOR’

Yerleşimcilerin artan şiddet dalgası, zeytinliklerine ulaşmak isteyen Filistinli çiftçilerin geçim kaynakları ile güvenlikleri arasında seçim yapmak zorunda bırakıldığı anlamına geliyor.

Avukat ve İsrailli STK Haqel’in eş direktörü Dr. Quamar Mishirqi-Assad, “İnsanlar çok korkuyor. Zeytinler yüzünden hayatlarını riske atmak istemiyorlar ama gerçekten çok zor durumdalar. Bu onların yaşam biçimi, geçim kaynakları ve toprakları” dedi.

Yerleşimciler genellikle İsrailli yetkililerin ve güçlerin koruması altında faaliyet gösterirken, Filistinlilerin böyle bir güvencesi yok.

6 Kasım’da İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich -ki kendisi aynı zamanda hükümetin Batı Şeria sorumlusu olarak görev yapıyor- Filistinlilerin yerleşim yerlerine yakın arazilere ve sadece yerleşimcilerin kullandığı yollara erişimini engelleyecek ” güvenlikli bölgeler” oluşturulması çağrısında bulundu. Yerleşimcilerin Batı Şeria’da giderek yayılması, birçok Filistinlinin İsrail yerleşimlerine yakın mesafede tarım arazilerine sahip olduğu anlamına geliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir